Heartbreaking installation on a building facade with women shoes,
representing 440 women who have been killed in 2018 in Turkey
by their relatives.
Artist Vahit Tuna
Birisinin başında bir taç vardı
Bir diğeri elinde mızrak hemen berikinin dibinde bekliyordu
Bir başkası elinde ince uzun kağıtlar tutuyor, üzerindeki çizgileri düşürmemeye çalışarak
Ötekisi vicdan sahibi, sürekli ellerini gizlerdi
Bir diğeri sağ duyulu, hep sol elinde bir kulak
Ta berideki koştuğunu düşünüyor, dizlerine kadar balçıkta
Bir diğeri hep saatine bakıp rüzgara doğru tükürüyordu
Geçmişte kaldığını düşünen biri, yalnızca şüpheyle bakıyordu bir diğerinin pırlanta küpesine
Biri hep karnını deşiyordu, sanki orda olmayanı almaya
Bir diğeri rüzgarı üflüyordu bir diğerinin omzuna, ikisi de tüy gibiydi
Çömelmiş de gökyüzüne bakıyor en soldaki
Birisi yeni bir hırka örüyor üstündeki hırkanın yünlerinden
Ağlama dedi
Birisi elindeki vitaminleri veriyor diğerine, sonra da gözünün içine bakıp gülümsüyordu
Bir diğeri hayal etmeye korkardı
Bir diğerinin ise korkudan ödü patlar, yine de elini saçında dolaştırıp sırıtabilirdi
Hayalinin peşinden uçuruma düştü, tekrar kalktı ama ayağa
Diğerinin gözlerindeyse hep uçurum vardı
Bir diğeri bir diğerinin saçına çiçeklerden taç yaptı, küçücük ellerini saatlerce öpebilirdi
Olmazsa olmazdı öğlene kadar uyumak, gecenin sabahlarını severdi
Birisi ellerinden kayan sabunla köpükler üflüyordu, her bir baloncuk diğerinin zihninde erirdi “pıt” diye
Akşam olmasın diye güneşin en son batacağı yere doğru koşardı diğeri, en ucundan tepenin kopup gidene kadar
Elleriyle yapacaklarının yerine taşlar koydu, her biri tonlarca
Nihayetinde varsın olsun dedi bir diğeri
Alaz alaz oldu boynu bir anda bir diğerinin
Diğeri gözünün ucuyla süzüyordu olan biteni, anlamak nedir? diye sordu
Bir diğeri omzundan düşüp duran askısını düzeltti
Diğerinin son sözü “yapma”ydı, belki bilmiyordu ama, büyük bir ihtişamla yükselen ay'ın kopuk saçlarındaydı ışığı
Bir diğeri çığlık attı, hepsi durup birbirlerine baktı
Bir diğeri siyah bir gölge gibi dolaştı hepsinin üzerinde, göğe bakan bile farkedemedi
Durup koşup durup koşuyordu bir diğeri, halimden anlar mı? diye
Olmadı hiçbir istediği, istemediklerini ister oldu sonunda
Yarın yine gelirim dedi biri
Hem isteksizlik dedi, hem de yeni yeni okumaya başladı bir diğeri
Halbuki efsanelere hiç inanmazdı diğeri, dağın ucundan koparak ormanlara düşerdi
Göksüzdü ötekisi
Altından taş çekilmiş kaya parçası gibi devrildi oracığa, sabah kahvesi zamanında
Biri kutuya sesleniyor, sonra kulağına koyuyordu, hiççççççç oralı olmadı ötekisi
Elinde yataydı birisinin, hep dikine dikine gelir derdi
Ağladı, kustu, gözlerini kapadı, başını arkaya attı, uzunca süre bulutlara baktı, sol elim nerde? dedi, bacaklarının arkasını gördü, karman çormandı saçlarına toprak girip çıkıyordu
Diğeri hep susardı, sustu, hep sustu
Ötekisi bütün sırlarını büyük bir çukura gömdü, akşama kadar unutulur derdi
Kocaman dağ altında piknik yapıyordu bir diğeri
Sağ salim döndüm mü? dedi birisi
Yağmur durmadan yağdı, yağmurun zamanı mıydı şimdi dedi diğeri
“Bak şuraya” dedi şair olan, bize çiçekli nevresimler yok bu dere yatağında
Diğeri elbisesinin kenarını büzüştürüyordu
Bembeyaza döndü diğerinin elleri, bana bu yakıştı mı? diye sordu alay eder gibi
Diğerinin burnu küçücüktü, sinekler bile görmezdi
Kollarını açıp kapıyordu bir diğeri, dizlerinin üstünde birini kucaklar gibi
Sanki görünmez duvar önünü kesiyordu, duvarın yüksekliğini bilmiyordu
Kahkahalarla gülüyordu bir diğeri, hepsini neşelendirdi o anlığına
Sahip olduğu zamanı geriye sarmaya çalıştı, makaranın ucu açıktı elinden uçup gitti
Kapıyı çaldı bir diğeri, içeriden ses gelmedi
Ayakkabılarını çıkarttı, yalın ayak taşlara bastı
Hepsi durup ötekine baktı.
Ağustos 2019
"isimsiz", 2019, #Yanköşe
Türkiye’de sadece 2018 yılında 440 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
Fotoğraflar: Flu Foto
Kahve Dünyası-Kabataş/ İstanbul
Δεν υπάρχουν σχόλια:
Δημοσίευση σχολίου